Game of Thrones: Winter is Coming



“Taht oyunu oynadığında ya kazanırsın ya da ölürsün. Ortası yoktur.”

Birbirinden muhteşem dizileri anlattığımız dizi analiz köşemizin bu ayki konuğu fantastik diziler arasında son döneme damgasını vuran Game of Thrones yani Taht Oyunları. David Benioff ile D. B. Weiss tarafından yaratılan dizi ABD televizyon kanalı HBO'da yayınlanmaktadır.

George R. R. Martin'in epik fantezi serisi Buz ve Ateşin Şarkısı'na dayanmakta olan dizi, adını serinin ilk kitabından almaktadır. Kuzey İrlanda, Malta, Hırvatistan, İzlanda ve Fas'taki mekânlar ile Belfast'taki bir stüdyoda çekilmektedir. İlk bölümü, 17 Nisan 2011 tarihinde HBO'da rekorlar kırarak yayınlandı. 2. Sezonu 1 Nisan 2012′de yayınlanan dizimiz, 3. sezonu ile 31 Mart 2013′te tekrar bizlerle olacak.
George R.R Martin‘in bu eşsiz roman serisi eğer film yapılsaydı, Yüzüklerin Efendisi filmini bile geçebilecek bir kapasiteye sahipti. Ama endişeye mahal yok çünkü bu muhteşem konudan mahrum kalmadık ve dizisi yapıldı. İyi de oldu, en azından öyküyü 3 saate sığdırarak saatlerce anlatılsa yine de az gelecek muhteşem bölümleri kesmelerine gerek kalmadı.

Senaristliğini David Benioff, D. B. Weiss, George R. R. Martin, Jane Espenson gibi isimlerin paylaştığı dizinin yönetmenliğini Tim Van Patten, Brian Kirk, Daniel Minahan, Alan Taylor üstlenmiştir.
Görselliği, kurgusu, oyuncuları ile olağanüstü bir bütünlük sağlayan dizinin tema müziği ise besteci Ramin Djawadi tarafından yapılıyor. İzlerken sizi içindeymişçesine çeken dizi gelmiş geçmiş en iyi dönem dizilerinden biri. Bütün bu göz alıcığının yanında karmaşık kurgusu diziyi anlamanızı zorlaştırmıyor da değil tabi ki. İlk bölümlerini bir rehber eşliğinde izlemeniz ise tavsiyedir. Çünkü 3. bölüme doğru insanın kafası karışıp “Bu kimdi şimdi? Bunun burada ne işi var? Bunlar kardeş değil miydi yahu? gibi soruları sordurmasıyla da ünlüdür çünkü dizi.

Gelin birlikte biraz da dizinin konusuna el atalım; Efsanevi Westeros topraklarını kontrol edebilmek için 7 soylu aile savaş vermekte, politik ve cinsel entrikalar çevrilmektedir. Bu aileler arasında, Stark, Lannister ve Baratheon aileleri öne çıkmaktadır. Westeros kralı Robert Bratheon, eski bir arkadaşı olan Eddard Stark’a sağ kolu olması için teklif götürür. Eddard, kendinden önceki sağ kolun öldürüldüğünden şüphelendiği için, bu olayı araştırabilmek adına teklifi kabul eder. Sonra ortaya çıkar ki birden fazla aile tahta göz dikmiştir. Büyük denizin diğer tarafında ise, asırlardır hüküm süren ve Baratheon ailesi tarafından tahttan indirilen eski Targaryen ailesinin sağ kalan üyeleri de tekrar yönetimi ele alma planları yapmaktadır. Bu ve Greyjoy, Tully, Arryn, Tyrell ailelerinin de bulunduğu bir savaş başlar. Bunlar olurken, kuzeyde ise, eskilerden kalma bir kötülük uyanmaktadır. Savaş ve politik kargaşaların ortasında, insan ırkı ve bu dehşet karşısında duran tek şey ise, kendini dünyadan dışlayıp, kuzeyde kaybolan Gecenin Bekçileri‘dir.

“Neredir bu Westeros toprakları” diyecek olursanız. İşte şimdi; Westeros Dünyası’ndayız.
Üzerinde yaşayan esrarengiz yaratıkları ve sabit süreleri olmayan mevsimleri ile bizim dünyamızdan oldukça farklı bir dünya söz konusu orada. Westeros’un ana karası çeşitli bölgelerden oluşuyor ve bunların her birini ayrı bir hane (soylu aileler) yönetiyor. Bu ailelerin başlarındaki lordlar, kendi aralarında sağlam bir güç savaşındalar; ama yine de Westeros hükümdarı olan Kral Robert’a ve Demir Taht’ına sadıklar. Yazların onlarca yıl, kışların ise bir ömür sürebildiği bir diyar, içten içe nifakla kaynamaktadır. Köklerini saldıkları topraklar kadar soğuk ve sert olan Starklar’ın kalesi Kışbarı’nın kuzeyinde, Yedi Krallık’ı koruyan Sur’un ardında tekinsiz güçler toplanmaktadır. Kuşkulu bir ölümün ardından kralı ve dostu tarafından saltanat makamı olan güneye çağırılan Eddard Stark kendisini Demir Taht’ı arzulayanların baş döndürücü entrikalarının arasında bulur. Dostuyla düşmanını, gerçekle yalanı ayırt edemez olan Eddard’ın ne kıyısında yürüdüğü uçurumdan, ne de Ejderkrallar’ın soyundan gelen sürgün Targaryen kardeşlerin taştan ejder yumurtalarında ve soylu atların sırtında serpilen iktidar düşlerinden haberi vardır. Kış, Starklar ve yandaşları için olduğu kadar Yedi Krallık için de uğursuz alametlerle gelmektedir.

Dizininin bu kadar ses getirmesinin bir diğer sebebi ise kadronun işini sıkı tutması. Nasıl mı? Şu şekilde; Mesela çekim setinde bizzat George R.R Martin de bulunuyor. Hikâye o kadar harika kurgulanmış ki izlerken sizi içine çekiveriyor. İzlerken Lannister’lere içten içe kızıyor Stark’lara ise içinizde sevgi besleyebiliyorsunuz. Romandan kurgulanan hikâye diziye işinin ehli kişiler tarafından aktarıldığını düşünürsek eğer izlemenizi şiddetle öneriyoruz. Her karaktere (sevmediklerinize bile) ayrı ayrı hayran kalacaksınız. Bizi fantastik bir dünyaya yolcu eden bu yapımı nefesiniz kesilerek izlediğinizde bize çokça teşekkür edeceksiniz. Şimdiye kadar 20′den fazla dile çevrilen, “Hugo” dâhil birçok ödül alan ve son olarak “En İyi Drama Dizisi” dâhil 13 Emmy‘e aday olan bir diziye kaynaklık eden bu fantastik roman serisi, şimdilerde diziyi sevenler için kaçırılmaması gereken bir eser.

Normalde kitaptan çeviri film ya da diziler hakkında önyargılı davransak da bu dizi bize göre bu ön yargıları yıkmış durumda. Çünkü bu dizi; mükemmel bir kitap serisinin bir o kadar mükemmel derecede ekrana aktarılmış hali. Farklı bir dünyada yaşanan taht oyunları, esrarengiz varlıklar, hırs, akıl, güç, entrikalar ve daha fazlası hepsi ama hepsi bu dizide. Yılda sadece 10 bölüm olarak yayınlanan insanı merak içinde bırakan ve kitaplarını 2,3 haftada bitirebileceğiniz bir dizi kesinlikle. Diğer dizilerde 1 bilmediniz 2 ya da 3 ana karakter, başrol yaratılırken bu dizide tüm karakterler başrol gibi işlenmiştir. Her bir karakter incelikle işlenmiş, canlandırılan oyuncu tarafından müthiş bir şekilde içselleştirilmiştir. Birbirinden başarılı oyuncuların canlandırdığı karakterler olay örgüsü içinde yitip gitmemiş iyi ve kötü yönlerine bakılmadan zayıflıkları anlatılmıştır. Doğaüstü olaylar da anlatılsa gerçeklik öğesi atlanılmamış klişelerden uzak durulmuştur. Yeryüzündeki tüm ülkelerin ve tüm dönemlerin sinema ve televizyon filmleri, film yıldızları ve dizileri hakkında bilgiler barındıran çevrimiçi bir veri tabanı olan IMDB’de puanının 9.4 olduğunu gördüğümüz dizi kesinlikle türünde klasiklerden biri olmaya aday.

"Daha önce niye başlamadım ki" diye hayıflanmanıza neden olacak diziden daha fazla ayrı kalmayın ve bu yazı bitince açın hemen izlemeye başlayın. Ama baştan uyaralım diziye başladığınız an bir sonraki bölüm tuşu ile seviyeli bir ilişkiniz olabilir :) Şaka bir yana dönemini en iyi anlatan dizidir Game of Thrones. Akıl, güç, entrika, hırs, fantastik ögeler... Hepsi ve belki daha birçoğu harmanlanmış ve ortaya bu çıkmış. Ve izledikten sonra “İyi ki bu kadro böyle bir dizi çekmiş ve bende izlemişim” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Oyuncu kadrosundan müziklere kadar her şey harika. Kitaptan uyarlanıp ekrana aktarılabilen en iyi dizilerden biri kesinlikle. Kitaplarını da okumanızı tavsiye ederiz. Kısacası; fantastik bir dünya ve fantastik olaylar gerçekle harmanlanıp ancak bu kadar kusursuz sunulabilirdi bizlere. Bu konuda daha iyisi yapılana kadar bizce en iyisi bu. Son olarak biz üstümüze düşeni yapıp diziyi anlattık size de zaman ayırıp izlemek kalıyor. İyi seyirler arkadaşlar.

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Wikipedia

Arama sonuçları

Translate

AddThis