Fehmi Koru: "En başında itibaren gazetecilik dışında hiçbir şey düşünmedim"

Fehmi Koru gazeteci, yazar ve yorumcudur. Gazeteciliğe ilk olarak Zaman gazetesinde başlamıştır. Zaman'dan ayrıldıktan sonra bir müddet Turkish Daily News gazetesinde yazmıştır. ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimi almıştır. Taha Kıvanç müstear adıyla da yazılar kaleme almaktadır. Koru, iyi derecede Arapça ve İngilizce bilmektedir. Yeni Şafak gazetesinde uzun yıllar yazan Koru, halen yazılarını Star Gazetesi'nde yazmaktadır. .Dış literatüre vakıf olmasının yanında, bilişim teknolojisine yakınlığı ile biliniyor. Kanal 7'de haber saati programında yorum yapmakta ve çeşitli tv kanallarında düzenli olarak programlara katılmaktadır. TYB’nin 1986 Basın Yönetim ÖdüIü’ nü kazanmıştır.
 Kitapları:
Yeni Dünya Düzeni (Beyan)
Taha Kıvanç'ın Not Defteri (Timaş)
Tabana Kuvvet (Timaş)
11 Eylül, O Kader Sabahı (Timaş)
One Column Ahead (Timaş)



ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Harvard Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimi aldınız. Bu eğitim sizin meslek hayatınıza ne gibi etkileri oldu?

Harvard Üniversitesi Amerika’nın etkili eğitim veren en iyi üniversitelerindendir. Bu üniversiteye hem girmesi hem de mezun olması çok zordur. Bu okul, öğrencilerinden en üstün başarı göstermesini bekliyor bu yüzden de sürekli hem okumaya hem de tartışmaya yönlendiriyor. Burası sürekli başka yerlerden önemli insanları ağırlayıp bu insanların görüşlerini ifade etmesi için de bir platform görevi gördüğünden pek çok Harvard’lı olan olamayan kişileri orada ağırlar. Dolayısıyla gerçekten etkileyici ve verimli bir eğitim hayatım mevcut. Tabi bu eğitim hayatının da mesleki açıdan bana büyük katkıları oldu. İlki orada öğrendiklerim bana yol gösterici olmuştur. İkinci olarak edindiğim kişisel dostlukların da her fırsatta bana yardımcı olmaktadır. Ayrıca yine orada edindiğim özgüvenin de üzerimde etkisi olduğunu düşünüyorum. O zamanlar 12 milyon kitabı bünyesinde barındıran bir kütüphane vardı. Günümün yarısı derslerle geçse diğer yarısı o kütüphanede geçerdi. Bu kütüphanede edindiğim bilgiler, dostluklar her fırsatta bana yardımcı olmuştur.

Bazı yazılarınızda “Taha Kıvanç” takma adınızı kullanmaktasınız. Bunun sebebi nedir? Ve ilk ortaya çıkışı nasıl olmuştur?

Aslında Taha Kıvanç zorunluluktan doğdu. Çünkü ben Zaman Gazetesinin hem Genel Yayın Yönetmeni hem de Başyazarı idim. İsmimle yazıları kaleme alıyordum. Gazeteye Genel Yayın Yönetmeni olarak daha fazla okunacak, daha fazla ilgi çekecek bir sütun açmaya karar verdiğimde bunun anonim olması fikri doğmuştu. Çok yoğun olduğumdan sadece ben değil başka arkadaşların da katkıda bulunması düşünülüyordu. İlk günden itibaren o sütun benim üzerimde kaldı. O günden beride hala yazıyorum. Dolayısıyla gazeteciliğin önemli ilkelerinden biri aynı ismin aynı gazetede birden fala kullanılmaması gerektirdiğidir. Fehmi Koru adıyla başyazılar yazılırken yine aynı adla bir kulis yazısının yazılması herhalde hoş olmazdı zaten. Bu bakımdan bu sütun böylece açılmış oldu. Tuttuğu için de bugüne dek sürüyor.


Uzun zaman pek çok yazınızda eleştirdiğiniz Bilderberg Toplantıları'na davet edildiniz ve sonrasında da katıldınız. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben bir gazeteciyim. Davet edildiğim yerlerin arasında pek azında bir tercihte bulunurum. Sadece bana bir şey katamayacak, bilgimi arttırmayacak, merakımı karşılamayacak olan yerlerde bulunmam. Onun dışında üzerinde yazı yazdığım olumsuz dahi olsa davet gelirse katılırım. Kendilerini tanıtmak için Mason localarının gazetecilerinin davetine de katılmıştım. Pek çok başka haklarında hiç de iyi şeyler düşünmediğim ve bu düşüncelerimi de sütunlarıma yansıttığım kurumlardan da davetler geldiğinde katılmakta hiçbir mahsur görmedim. Bilderberg benim her yıl benim belli zamanlarda kendilerinden söz ettiğim bir kuruluş. Bir dünya devleti anlayışı içerisinde bir araya geliyorlar toplanıyorlar. Okuyucularıma bunları her yıl yansıtıyorum. Oradan gelen bir davete nasıl hayır diyebilirdim? Bizzat gittim gördüm. Gördüklerimi de gayet açık bir şekilde yazdım. Gazetenin internet sitesinin arşivinde hala bu yazılarım durmaktadır. Bilderberg’e katılmanın benim açımdan bir mahsuru olduğunu sanmıyorum. Bu arada belki şunu da söylemekte fayda var. Bilderbeg aslında bir çekirdek grup ile çekirdek  grubun her yıl toplantılarına davet ettiği ve her yıl değişen bir başka gruptan oluşuyor. Bilderbergci denildiği zaman akla gelmesi gereken o 50 kişidir. İlk çekirdek grup çekirdek dışındakiler yani benim de bir defasında katıldığım toplantılarda kişiler fikir açıklamak üzere ya da açıklanan fikirleri dinlemek üzere katılanlar aslında Bilderberg ile ilgisi olamayanlardır. Bunların Bilderbergci olarak adlandırılması yanlış. Önemli olan benim Bilderberg’e katılmam değil onların beni davet etmesiydi. Çünkü dünyanın pek çok yerinde Bilderberg konusunda olumsuz yazılar yazan insanlar oldu. Hala da oluyor. Bunlardan birini ya da bir kaçını değil onların arasından beni davet etmeleri ilginçtir. Onu da ben, benim katıldığım toplantı sonrasında İstanbul’un seçilmesine bağlıyorum. Herhalde  benim gibi düşünenlerin kanaatlerini  öğrenmek için bir yıl önce beni davet etmeyi uygun görmüş olmalılar.

Gazeteciliğe ilk olarak Zaman Gazetesinde başladınız. Sonrasında Turkish Daily News, Yeni Şafak ve şimdi de Star Gazetesinde yazmaktasınız. Size en yakın evinizdeymiş hissini yaratan kuruluş hangisidir?

Valla hepsi beni bağrına basan ekmeğimi kazandığım hem de katkıda bulunduğum kuruluşlardır. Aralarında bir fark ben şahsen görmüyorum. Bulunduğum süre içerisinde de bir rahatsızlık yaşamadım. Rahatsızlık yaşadığım bir yerde de bulunmama gibi bir ilkem vardır.

Çeşitli tv kanallarında düzenli olarak programlara katılmaktasınız. Yorumcu kişiliğinizin gazeteciliğinize etkisi nedir?

Yorumculuk ve gazetecilik birbirinden çok farklı şeyler değil. Gazetecilikte de yaptığım iş yazarlık olduğuna göre o da yorumculuktur. Televizyon ekranından yaptığımız yorumculuk, gazetede yazdığımız konuları sözlü olarak aktarmaktan ibarettir. Çok sık çağırılması söz konusu olan kişilerin ki bunların biriside benim. O konuşulan konularda görüşlerinden yararlanılmasının doğru olacağına inanılan isimlerdir. Dolayısıyla ne zaman çağırılarsa, vaktim müsaitse, imkânım varsa ve boş zamanıma rastladıysa ben de katılıyorum bu tartışma programlarına.



Uzun yıllar Zaman Gazetesi’nde Ankara temsilciliği ve köşe yazarlığı yaptınız.  Bu görevi Yeni Şafak Gazetesi’nde de sürdürdünüz. Bize ikisinde de çalışmış bir gazeteci olarak Ankara ve İstanbul basınını karşılaştırabilir misiniz?

Tabii ki ikisi birbirinden farklı gibi gözükse de birbirini tamamlayıcı özelliklere sahiptirler. Ankara’da daha çok siyaset ve siyasilerle ilgili yürütülen bir gazetecilik yürütülüyor. Mecburen dünyanın her yerinde bu böyledir. Bizdeki gibi gazetelerin 
 Washington ve New York büroları farklı görünür. Çünkü New York en büyük ticari şehirdir. Buna karşılık başkent Washington’dur. Bizde de ticari merkezle ülkenin başkenti farklıdır. Başkentte siyaset olur. Siyaset dışında olan her şey de İstanbul’da cereyan eder. Ancak tabi son zamanlarda özellikle Ak Parti iktidarıyla birlikte İstanbul Ankara’dan daha çok önem taşımaya başladı. Çünkü siyasette buraya kaydı. Ak Partinin ve genel başkanın özellikleri sebebiyle. Bu bakımdan benim hemen hemen aynı yıllarda İstanbul’a gelmem bir tesadüf değil, belli bir tercihin sonucudur.

Bilişim teknolojisine yakınlığınız biliniyor. Peki, teknolojinin gelişip dünyanın dijitalleşmesi sonucu geleneksel - medya internet medyası arasındaki ilişki ilerleyen zamanlarda size göre nasıl olacak?

Aslında bu sorunun cevabı herhalde çok belirgindir. İnsanlar giderek daha fazla zamanını sanal âlemde geçiriyorlar. Ve internet bunun için çok uygun bir araç. Bu sebeple anında haber almayı sağlayan sosyal medya var. Hem gazeteciliğin maliyeti değişiyor hem de gazeteler haber vere araç olma açısından gelişiyor ve değişiyor. İnternet daha hâkim hale geliyor. Gazeteler de internet sitelerine daha fazla önem vermeye başladılar. Bu bakımdan ben bunu çok sağlıklı bir gelişme olarak görüyorum. Ve ileride nasıl anında haberler veriliyorsa anında yorumlarla da bir takım insanların yorumculuklarını yerine getireceklerini düşünüyorum. Bu bakımdan yeni döneme ayak uydurabilen gazeteler yazılı basın olarak ayakta kalamasalar bile dijital ortamda varlıklarını sürdürecekler. Buna karşılık dijital imkânları çok iyi kullanan ve kişiye özel haber ve yorumlar sunan belki mecralar olacak. Onlar içinde şimdiden bunlara hazırlanmak gerektiğini düşünüyorum.

Avrupa’da ve Amerika’da birçok gazete basılı olarak çıkmayı bırakıp sadece internet üzerinden okuyucularına ulaşmayı deniyor. Sizce Türkiye’de böyle bir sisteme geçmek verimli olur mu? Yazarlığını yaptığınız Star Gazetesinin ilerde böyle bir planı var mı?

Star Gazetesi interneti önemseyen gazetelerin başında geliyor. Çünkü bir süreden beri artık internetteki Star ile yazılı Star arasında ayrım gözetmeyen bir habercilik anlayışına sahip. Haber geldiği andan itibaren internet sitesine de konuluyor. Böylece Star’ı internetten takip edenler sadece o gün çıkmış gazeteye de ulaşmıyorlar. Aynı zamanda o gün gelişen haberlerden de haberdar oluyorlar. Ve bu bakımdan ben yarının medya organları arasında Star’ın en canlılarından biri olarak varlığını sürdüreceğini düşünüyorum.

Yine ilerleyen gelişen teknoloji sayesinde gazetecinin haber alma kaynaklarındaki değişiklikleri siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında esas bugün gazetelerin üzerinde muhakkak durmaları, kafa yormaları geleceğe dönük hesaplarına katmaları gereken en önemli konu bu sorunuzda yer alıyor. Hemen hemen her alanda haberler geliyor ve anında haber masasına ulaşıyor. Bu bakımdan haber alma kaynakları çok gelişti ve değişti. Bunların bir biçimde entegre halde kullanmaya yarayacak yeni formüller, yöntemler geliştirmek şart. Bunu sağlayabilen gazeteler ve gazetecilik anlayışı öyle zannediyorum ki ayakta kalmayı hak edecek.  Bu bakımdan bizim gazetelerimizin bazıları çok hazırlıklı bazıları ise maalesef böyle bir gelişmenin sanki yaşanmayacağını düşünerek günü kurtarmaya çalışıyorlar. Ben ileride yorumlarında aynen haber siteleri olduğu gibi yorum sitelerinin de çıkacağını düşünüyorum. Ve bugün köşe yazarı olarak bilinen isimlerin fonksiyonlarının, misyonlarının o yorum sitelerinde yorum yazanlar tarafından yerine getirileceğine inanıyorum. Belki ihtisaslaşmaya da gidilecek. Yani o köşelerden bazısı sadece dış politika bazısı sadece iç politika yazacak. Sağlık köşeleri olacak. Ve insanlar sorularının cevabını kimin en doğru cevap vereceğini düşünerek o köşelere müracaat edecekler. Belki de internet geneli içerisinde belki de özelinde bunun bir bedeli de bu yorumu yazana ödenecek. Bizim neslimiz belki bunu göremeyebilir ama ilerde böyle bir gelişmenin olacağını düşünüyorum.

Gazetelerdeki köşe yazarlarının, köşelerini tabiri caizse silah olarak kullanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu tabi ki doğru bulmak mümkün değil. Ama bugünün gazeteciliği biraz da etkili olmak amaçlı gazetecilik. Bazıları köşelerini silah olarak kullanıyorlar. Bazıları da siyasette beğenmedikleri hoşlanmadıkları görüşlerin egemen başladığı ortamları o silahlarını yönelterek yok edebileceklerini düşünüyorlar. Bu ikincileri ayrı tutmak gerek. Onların da geleceklerinin olmadığını görmeleri gerekir. 

Gazetecilik mesleğini seçmenizdeki asıl önemli sebep nedir? Ve bu mesleği yapmasaydınız ne olmak isterdiniz?

Doğrusu ben en baştan itibaren gazetecilik dışında hiçbir şey düşünmedim. Yazmak ve okumaktı tüm meşgalem. Dolayısıyla 15 yaşımdan itibaren de sürekli yazıyorum. Bu yazarlığın sonucunun da bugün geldiğim konumda olmam bence doğaldır. Sebep olarak bununla bir etki yapabileceğimi düşünüyorum. Bu şekilde görüşlerimi açıklayabileceğime inanıyorum. Başka fırsatlar elbette önüme çıktı. Hatta gazetecilik mesleğinin dışında kaldığım zamanlarda da başka işlerle de meşgul oldum. Yayıncılık gibi… Hatta bir dönem Devlet Planlama Teşkilatında uzman danışman olarak görev aldım. Ama işin özü hayatım boyunca gazeteci dışında başka bir şey olmak istemedim.







1 yorum:

zavianaclerio dedi ki...

TEN AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA
TEN AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA titanium grinder AT VIRTUA 2018 ford fusion hybrid titanium AT titanium symbol VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA titanium guitar chords AT VIRTUA AT VIRTUA at VIRTUA AT VIRTUA AT VIRTUA at VIRTUA at VIRTUA at titanium nitride coating service near me

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Wikipedia

Arama sonuçları

Translate

AddThis