Her yeni sayımızda sizleri kaliteli yapımlarla
buluşturduğumuz dizi analiz köşemizin bu ayki konuğu sanatçı, mucit, idealist
ve dahi bir aydın olan Leonardo da Vinci'nin hayatının anlatıldığı Da Vinci’s
Demons dizisi.
Yayına girmeden internet ortamında “Spartacus” e
rakip diye lanse edilen dizi insanları haksız çıkarmamış ve neredeyse
milyonların sevgilisi “Spartacus” ile aynı derece sevilmiştir. Henüz 5 bölüm
yayınlanmış olmasına rağmen müthiş bir hayran kitlesine sahip olan yapım
bünyesinde kaliteli senarist, yönetmen ve oyuncuları barındırıyor.
Dizi ilk gösterimini Fox ve Starz kanallarında yaptı
ve oldukça güzel tepkiler aldı. Bu başarılı yapımın senaryosu The Dark Knight,
The Dark Knight Rises’in senaristi David S. Goyer‘e ait.
Goyer’in, meziyetleri bunlarla sınırlı değil tabii
ki mesela diziler içinde Flash Forward‘ın da senaristliğini yapmışlığı var. ‘Fantastik
ögeler’in ağır bastığını gördüğünüzde neden bu ismin seçildiğini ise daha iyi
anlıyorsunuz. Dizide Leonardo da Vinci karakterini ise çeşitli İngiliz
dizilerinde karşımıza çıksa da ilk başrolünü bu yapımla alan Tom Riley
canlandırıyor.
Yapımı izlerken gerek görüntü gerekse ses kalitesini
gördüğünüzde bunun yine başarılı bir Starz dizisi olduğunu hemen anlıyorsunuz.
Bu arada dizinin çekimleri ise Neath, Port Talbot ve Swansea, Wales'deki Bay
Stüdyolarında yapılıyor.
Dizide görüntü yönetmeni ise yeteneğini fazlasıyla
konuşturmuş. Da Vinci’nin kuşları kafeslerinden bırakıp onların kanat
hareketlerini en ufak detayına kadar hesaplayışını gördüğünüzde kendinizi onun
yanı başında hissediyorsunuz.
Dizinin görüntü ve ses kalitesinden bahsederken Bear
McCreary’in ellerinden çıkmış introsundan bahsetmemek ise haksızlık olur. Neden
haksızlık olacağını sorduğunuzda tek söyleyebileceğimiz dizinin sadece ilk
dakikalarını açın ve o müthiş zekânın ellerinden çıkan ruhunuza işleyen müziği
dileyin. McCreary, Da Vinci's Demons introsunu yazarken Leonardo Da Vinci'nin
tersten yazabilmesinden yola çıkıp simetrik bir eser oluşturmuş, parçayı
tersten oynatınca aynı melodi duyuluyor. Kişisel bloğunda müziklerin ortaya
çıkış sürecini ve temayı notalara kadar detaylı bir şekilde paylaşıyor. Şimdi
anlıyorsunuz sanırım bu konuda neden bu kadar ısrar ettiğimizi. Da Vinci’nin
eşsiz zekâsına layık olmaya çalışan Bear McCreary öyle bir fon müziği yapmış ki
sizi sizden alıyor farklı diyarlara götürüyor.
Tersten hali: http://www.youtube.com/watch?v=OrFj1SYfTvg
Da Vinci’nin “anlatılmamış hikâyesini” anlatan yapım
ilk sezonu 8 bölüm olarak planlanmış durumda. Tür olarak da “fantastik tarih”
olarak lanse ediliyor.
12 Nisan 2013'te ilk gösterimini yapılan dizi o
kadar sevildi ki şimdiden Starz tarafından 2. sezon siparişi verildi bile hatta
Goyer, ikinci sezon için iki bölüm yazmak üzere Marvel çizgi roman yazarları
Jonathan Hickman (Avengers) ve Matt Fraction (Hawkeye) ile anlaştıklarını
duyurdu.
Konusuna gelecek olursak eğer; Leonardo’nun hikâyesi
İtalya, Floransa’da geçiyor. Dolayısıyla o dönemin en önemli ailesi olan
Mediciler de bizlere eşlik ediyor. İtalya’nın en önemli kişiliklerinden,
parasıyla doğru orantılı, sanat dünyasında da inanılmaz söz sahibi Lorenzo
Medici’i Elliot Cowan (Sinbad, Marchlands), onun ‘politik zekası yüksek’ eşi
Clarice Orsini’i Lara Pulver (Sherlock, True Blood), Lorenzo’nun aşığı ve
Leonardo’nun aşık olduğu kadın Lucrezia Donati’i de Laura Haddock (Upstairs
Downstairs) canlandırıyor.
Bunların dışında dizi, Leonardo’nun öğretmeni ve
akıl hocası Verrochio (Allan Corduner) ve dönemin Papa’sı IV. Sixtus (James
Faulkner) gibi çeşitli isimleri de bünyesinde barındırıyor.
Lakin diziye ön yargı ile yaklaşmamanızı önermek
durumundayım. Neden mi? Çünkü herkes gibi siz de Leonardo’yu 60 yaşlarında
sakallı hafif kelleşmiş yaşlı halinde canlandıracaksınız eee aslında haksız da
değilsiniz. Kendi oto portresini bu şekilde tuale yansıtan adamı deri ceketler,
cool tavırlar ve müthiş bir çeviklikle gördüğünüzde oldukça şaşırıyorsunuz.
Birde unutmadan dizide Türk ve İstanbul adı bir hayli
geçmekte. Hatta yapımcıların dizi istenildiği gibi giderse bir sezonun komple
İstanbul’da geçmesi gibi bir planları varmış. Umarım öyle de olur.
Dizide Da Vinci’ye zihninin derinliklerine inmesine
yardımcı olan Türk karakteri önümüzdeki bölümlerde kilit nokta olacak gibi
duruyor. İstanbul adı ise Roma askerlerinin Lorenzo’yu tehdit ettiği sahnelerde
Florensa’yı kurtarma derdine düşen Da Vinci’nin aklına İstanbul surlarını
toplarıyla döven Fatih Sultan Mehmet geliyor.
Biz lafı fazla uzatmayalım sizi bu müthiş yapımı
izlemeye davet edelim. Emin olun pişman olmayacaksınız. Bahar aylarında sezon
finaline giren ya da Spartacus gibi final yapan diziler sonrası sizde açılan o
boşluğu dolduracaktır. Deri ceketli ve bir hayli yakışıklı 25 yaşındaki o
müthiş zekâyı izlemek için haydi ekran başına. İyi seyirler arkadaşlar.
Karakterler:
• Leonardo
da Vinci rolünde Tom Riley
• Lucrezia
Donati rolünde Laura Haddock
• Kont
Girolamo Riario rolünde Blake Ritson
• Lorenzo
Medici rolünde Elliot Cowan
• Andrea
Verrocchio rolünde Allan Corduner
• Clarice
Orsini, Lorenzo Medici'nin düşünceli karısı rolünde Lara Pulver
• Zoroaster
rolünde Gregg Chillin
• Vanessa
rolünde Hera Hilmar
• Nico
rolünde Eros Vlahos
• Papa
Sixtus IV rolünde James Faulkner
• Giuliano
Medici rolünde Tom Bateman
• Alexander
Siddig as Al-Rahim
• Niccolò
Ardinghelli rolünde Paul Westwood
0 yorum:
Yorum Gönder